Annem anlattığı bir hikayeyi sizinle paylaşmak istiyorum; dervişlerden biri yolculuk ederken köyün merasında hayvanlarını otlatan genç bir çoban ile karşılaşmış; sohbet etmişler, genç çoban her hangi bir yerde bilindik tarzda eğitim görmemiş birisiymiş,, genç çoban azığından çıkardığı yiyeceklerini Derviş ile paylaşmış… Derken namaz vakti gelmiş bakmış genç çoban abdest alıyor, bu durum çok hoşuna gitmiş Dervişin, yan yana namaza durmuşlar, genç çoban biraz yüksek ses ile söylüyormuş ne söylediklerini, derviş çobanın söylediklerine ucundan kıyısından kulak misafiri olmuş, çoban aynen şunu diyormuş ve şöyle kılıyormuş namazını;
Ayakta duruyormuş; huzuruna geldim Allah’ım, biraz bekliyormuş…
Rükuya gittiğinde; huzurunda eğildim Allah’ım, biraz bekliyormuş…
Kalktığında; kalktım Allah’ım, biraz bekliyormuş…
Secdeye vardığında; yattım Allah’ım biraz bekliyormuş…
Sonunda; sen benim namazımı kabul et Allah’ım…
Her rekatta bunu tekrar ediyormuş. Namazdan sonra Derviş genç çobana;
Namaz kılman hoşuma gitti fakat dikkat ettim bir şeyler söylüyorsun, namaz surelerini bilmiyor musun? Demiş.
Genç çoban da; annem bana böyle öğretti demiş, Derviş namaz surelerini söylemiş, öğretmeye çalışmış fakat çoban bir sürü kere tekrar tekrar tekrar sormuş, Derviş de bıkmadan usanmadan tekrar tekrar tekrar söyleyerek, öğretmeye çalışıyormuş… vakit biraz geçince Derviş müsaade isteyerek ayrılmış çobanın yanından…
Dervişin köye gidebilmesi için nehri geçmesi gerekiyormuş, bir sandala binmiş tam nehrin ortasında iken arkasından gelen bir ses duymuş, hocam hocam hocam bu şöyle miydi? diye arkasına bir dönmüş Derviş bir de ne görsün genç çoban sandala doğru, su üzerinden batmadan koşarak geliyor… Derviş genç çobana demiş ki; oğlum sen bildiğin şekilde devam et; Çünkü o kadar içten kılıyorsun ki Allah senin namazlarını kabul ediyor.
Çok hoşuma gitmişti bu hikaye sizinle de paylaşmak istedim.
Allah zorunluluktan kaynaklanan gösteriş istemiyor, Allah kullarının kendisini kalpten gelerek anmasını istiyor!
Uğur KOŞAR’ı hiç tanımazken DR mağazasında en çok satanlar bölümünde “Allah de ötesini bırak” ( kitap yorumunu http://www.omurokur.com/2014/01/allah-de-otesini-birak/ adresinde okuyabilirsiniz. ) isimli kitabı dikkatimi çekmişti, aldım okudum. Çok hoşuma gitti, yalın bir anlatımı, din tarihinden konusu ile alakalı hikayeleri bir araya getirerek aklınızdan an olsun çıkaramayacağınız öğretilere sahip olmamı sağladı.
Sonrasında bu kitabı aldım; “Allah bana yeter” kitabı da aynı etkiyi yapmayı başardı üzerimde!
Günümüzün kargaşa dolu, hep daha fazlasını arzulayarak buna ulaşmak için mücadele halinde olduğumuz dünyanın, gerçeğine döndüğümüzde aslında bazen ne kadar boşa kendi kendimizi hırpalıyoruz… Dünya malına sahip olurken neleri neleri kaybediyoruz Uğur KOŞAR bunu anlatıyor.
Bu kitapta bulacağınız özetle şu; Allah’tan istediğinizi O’nun 99 güzel ismini anlamlarına uygun kullanarak, ezbere kaçmadan, ne istediğinizi iyice düşünerek isteyin, çünkü Allah’ın yarattığı hiçbir varlık size yardım edemez size yardım edecek bir tek güç vardır O’da sizi yaratan Allah’ın ta kendisidir.
Sevgiliye neler neler düşünülüyor değil mi; zamane sabileri de zamane sübyanları da bir birlerine bir birlerine karşı hissettikleri duygularını anlatabilmek için bir sürü şairin, yazarın çeşit çeşit kitaplarını karıştırıyorlar, internetin altını üstüne getiriyorlar ve kendilerini en iyi ifade edecek sözleri seçiyorlar, ya da kelime dağarcıkları ve bilgileri nispetince ne hissediyorlarsa onu biraz da abartarak belki de terk edip gidecek olan kendileri gibi fanilere anlatmaya çalışıyorlar; yapılmasın demiyorum ama peki bizi hiç terk etmeyen terk etmeyecek bizim yaratıcımız olan ezeli ebedi Allah için ağzımız ne söylüyor.
Yazı http://www.omurokur.com/2014/03/bana-allah-yeter/ adresinde yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder