Çünkü hak etmediğin bir yeri işgal ediyorsun.
O koltuğu sen taşıyamazsın.
Sende biliyorsun kendinden ne köy ne de kasaba olacağını.
Attığın adımların, yaptığın şeylerin doğruluğundan emin değilsin.
Korku içerisindesin...
Korku içerisindesin çünkü çevrendeki kendilerini çok iyi tanıdığın bazı insanların senden daha donanımlı olduğunu ve senin koltuğun için alternatif olduklarını gayet iyi biliyorsun,
Onlarla yarışa girdiğinde kaybedeceğini de...
Onların senin koltuğunu adil şartlar altında tereyağından kıl çeker gibi kolaylıkla ele geçirebileceği düşüncesi her gece senin kabusun oluyor.
Aklın "kendimi nasıl geliştiririm"e değilde sana rakip olabilecekleri "oyundan nasıl düşürürüm"e çalışıyor.
Bu sebeple, bir şekilde, belki de şans ile sana verilen gücü, kendine alternatif olabilecekleri ortadan kaldırmak için kullanıyorsun;
Sen, karşındakinin küçücük kusurlarında bile b.kunda boncuk bulmuş gibi sevinen bir canlısın. Asarsın... kesersin...
Yoksa Allah korusun birisi çıkar senin saltanatını deviriverir!
Çevrende, bir şey bilmeyen ama senin her emrini; doğru yanlış süzgecinden geçirmeden yerine getiren, sana alternatif olamayacak robot gibi birilerini istiyorsun.
Aman kimse sana işini yapamıyor diyemesin. Cahilliğin gün yüzüne çıkmasın.
Çevrende sen öyle olmasan da seni öven, senin yanlış yaptığını dahi allayıp pullayıp doğruymuş gibi anlatan, seni haşa ilah ilan eden insanlar istiyorsun.
Çevrende robotlar istiyorsun çünkü sende başkalarının emir erisin, yanaşmasısın, yalakasısın...
Çünkü sen bir başına, sadece nefes alıp veren bir hiçsin!
Yazı http://www.omurokur.com/2015/12/neden-egon-o-kadar-yuksek/ adresinde yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder