Sevdiğinin acılar içerisinde olduğunu gördüğünde bir insanın metanetini koruması çok zordur. Her ne kadar bu dünya hayatı bir sınav olsa da hayatın gidişatında bunu çoğu zaman unutmaktayız. O sevdiği insan için ölmesinin daha hayırlı olduğunu düşünenler çıkabilir ama çok kısa süre sonra bu düşündükleri için pişman olurlar ve böyle düşündükleri için de kendilerini affedemezler...
8 yaşımdayken 3 yaşındaki kardeşim vefat etti. O olaydan bir süre sonra, ne olduğunu hatırlamadığım bir olayın üzerine "iyi ki öldün de bunları yaşamadın" diye düşündüm kardeşim için... Ama o gece rüyamda kardeşimin bana küstüğünü ve sırtını döndüğünü gördüm. Kan ter içerisinde, ağlayarak uykumdan uyandım. Öyle düşündüğüm için pişman oldum. Kaç kere uykuya yatarken kardeşimden beni affetmesini diledim, affetmesi için Allah"a dua ettim. Mezarına gidip gözyaşı döktüm... Çok zaman sonra yine bir rüya sonucu barıştık ve rahatladım.
Bu filmden çok güzel dersler çıkarılabilir;
- Olayların aslını astarını bilmeden yorum yapma. İyilik gördüğün şeyde kötülük, kötülük gördüğün şeyde iyilik olabilir.
- İnandığın şeyden, başına ne gelirse gelsin asla ödün verme çünkü bu senin gerçekte ne olduğunun ve neye inandığının sınavıdır.
- 1000 düşün 1 söyle.
- Dostlarınla öyle geçin ki; düşman olduklarında söyleyecek sözleri olmasın. Düşmanlarınla öyle geçin ki; dost olduklarında yüzün kızarmasın.
- Her kim olursa olsun hal, hareket, tavır ve dış görünüşünden dolayı birisi hakkında zayıf yorumu yapıp üzerine yürüme. Çünkü o sahip olduğu potansiyeli bilerek kullanmıyor olabilir. Sınırını aştığında kimin zayıf olduğunu görerek rezil olabilirsin.
Filmde geçmiş olan şu konuyu da anlamış değilim; Her okulun kötü çocuğu vardır, bu biliniyordur ama ceza verilmez. Pısırık dediğimiz çocuk kendisinden beklenenin dışında bir şey yaptığında hemen disipline neden sevk edilir?
Bir yeğenim vardı. Benim yanımda annesi, okuldan dayak yiyerek geldiğini, alay ettiklerini, defteri yada kitabının karalandığını, eşyalarının aşırıldığını falan söyledi. Peki dedim öğretmeni bir şey demiyor muymuş? Yok! Aldım yeğeni konuştum; dedim ki; "senin elin armut mu topluyor lan, sana vurana onun vurduğundan daha sert vur". Annesi "biz oğlumuza dövüşmenin kötü bir şey olduğunu öğretiyoruz" dedi. Dedim "o zaman dövülmesine de ah vah şikayet etme". Bir süre sonra bana telefonda diyor ki "senin yüzünden hep okuldan çağırıyorlar; önüne geleni dövüyormuş..." bir sonraki gidişinde sor dedim "öğretmenlere; daha önce neredeydiniz, ilk olarak olayı kim başlattı?" Yeğen kendisine hakaret edene, vurana vuruyormuş oysaki ve bir şey daha öğrendik ki; diğer çocukların ebeveynleri hatırı sayılır kişiler olduğundan öğretmenler onlara bir şey demiyormuş...
- Çocuğunuza savunma sanatlarını öğretin; dövmesin ama kimse de ona yaklaşamasın!
- Çocuğunuzu kendi ayakları üzerinde de hayata devam edebileceği şekilde öz güveni yüksek bir insan olarak yetiştirin.
Bir ayrıntı paylaşayım. Oyuncular listesinde Liam Neeson"u görüp de "filmin hangi sahnesinde rol aldı. Ben mi fark etmedim" diye düşünebilirsiniz. Ben sizin sahne sahne filmi tekrar izleyerek zaman kaybetmemeniz için cevabı vereyim; Canavar Ağaç = Liam Neeson!
https://youtu.be/R2Xbo-irtBA
Benim Puanım: 8 / 10
IMDB Puanı: 7,5 / 10
Sinemalar.com Puanı: 7,6 / 10
Vizyon Tarihi: 11 Kasım 2016
Yapımı : 2016 - ABD , İspanya
Tür : Dram , Fantastik
Süre: 108 Dak.
Yönetmen : Juan Antonio Bayona
Oyuncular : Felicity Jones , Sigourney Weaver , Lewis MacDougall , Liam Neeson , Geraldine Chaplin
Senaryo : Patrick Ness
Yapımcı : Belén Atienza , Jonathan King
Yazı http://www.omurokur.com/2017/06/canavarin-cagrisi-a-monster-calls/ adresinde yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder