Okuldan mezun olanların büyük çoğunluğu ise geçimini sağlamak için, aldıkları eğitim ve/veya yeteneklerinin dışında işlerde çalışmaktadırlar.
Tarikatlar ile inanç sistemine müdahale edilmektedir. Şükür ile günah ile Allah"ı seven değil Allah"tan korkan bir toplum oluşturulmaktadır.
Hastalıklar ile mücadele için olduğu öne sürülen fakat içeriğini bilmediğimiz ilaçlar, organik kendiliğinden değilde içerisine çeşitli hormonlar verilerek üretimi sağlanan sebze meyve, hayvansal gıdalar ile biyolojik sistemimize müdahale edilmektedir.
Para denen araç ile insanların alım güçlerine müdahale edilmektedir.
Parası az olan günlük yasamını idare ettirecek şekilde kazandırılırken diğer imkanlardan daha az faydalandırılmakta ve ailesi ile birlikte gelecekte de köle olarak kalması sağlanmaktadır.
Dikkat edin; patronların çoğu maaşlar konusunda ortak hareket etmektedirler.
Dünyanın en zenginlerinin sahip olduğu servete bakın; kişisel servetleri çoğu ülkenin insanlarının toplam servetinden daha fazladır.
Pareto ilkesi zaten demektedir ki; dünya gelirinin %80 ini dünya nüfusunun %20si kontrol etmektedir. Kanıtlanmıştır.
Kendilerini seçilmiş ilan edenler vasıfsız ise, yani birileri tarafından o koltuğa oturtulmuş ise, bütün ülkelerde aynı mantıkla hareket etmektedirler; kendi adamlarını çeşitli oyunlarla en üst makamlara getirerek, diğer herkesi yönetecek her türlü imkanı da onlara sağlamaktadır.
...
Yani gidişat gittikçe her türlü özgürlüğe sahip efendi ile - kendini özgür zanneden ama ipi birilerinin elinde olan köle düzenine doğrudur.
Kitap bu yazı ve daha fazlasını güzel bir kurgu ile okurlarına aktarmaktadır.
Hatırlatmak isterim ki 1900erde yazılmış ve geleceği öngördüğü için başyapıt niteliği kazanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder